Tiroid nedir?

Tiroid nedir?

Tiroid bezi, boynun ön kısmında, nefes borusunun hemen önünde yer alan kelebek şeklinde bir organdır. Endokrin sistemin bir parçasıdır ve hormon üreterek metabolizmayı düzenler.

Tiroid bezi, tiroid hormonlarını (T3 ve T4) salgılar. Adeta vücudun orkestra şefi gibidir, salgıladığı hormonlar vücudun enerji kullanımını, metabolizma hızını, vücut ısısını, kalp hızını ve sindirimi düzenler. Ayrıca büyüme, gelişme, doğurganlık ve beyin fonksiyonlarında önemli rol oynar.

Tiroide özgü hastalıklar pek çok şikâyet ile karşımıza çıkabildiği gibi, aşikar şikâyet olmaksızın tarama tetkikleri yapılırken de tespit edilebilmektedir.

Tiroid hastalıkları denilince ne tür sorunlar akla gelmektedir?

Tiroid hastalıkları başlıca iki başlık altında incelenebilir.

  1. Tiroid hormonunun az veya çok üretilmesine bağlı hastalıklar: tiroid hormonlarının dolaşımda az bulunması (hipotiroidi), fazla bulunması (hipertiroidi)
  2. Tiroidin nodüler hastalıkları: (Hipertiroidi ile seyreden nodüller, hormonal aktivitesi olmayan nodüller, tiroid kanserleri, tiroide metastaz yapmış kanserler )
  • Bunların dışında akut tiroidit, subakut tiroidit, postpartum (gebelik sonrası) tiroidit ve riedel tiroiditi gibi nispeten daha seyrek görülen tablolar da vardır.

Hipotirodi

Hipotirodi: Kan dolaşımında tiroid hormonlarının normalden yetersiz olduğu tablodur. Tiroidin kendisinden, tiroid bezinin aktivitesini etkileyen hipofiz bezinden yahut hipotalamus bezinden kaynaklı olabilir. Hipotiroidi, pek çok şikâyete sebep olabilmektedir:

  • Halsizlik, yorgunluk, soğuğa intolerans, egzersiz kapasitesinde azalma
  • Kalp hızında yavaşlama, Tansiyon düzensizliği (sistolik tansiyon düşüklüğü ve/veya diastolik tansiyon yüksekliği)
  • Anormal kilo alma
  • Kuru cilt, ödem, saçlarda kırılma-dökülme
  • Kas, eklem ağrıları
  • Kabızlık
  • Menstrüel düzensizlikler, infertilite, pubertenin gecikmesi
  • Depresyon, konsantrasyon güçlüğü

Hipertirodi

Hipertiroidi: Kan dolaşımında tiroid hormonlarının normalden fazla olduğu tablodur. Tiroid bezinin kendisinin normalden fazla çalışmasına bağlı, nodüllere bağlı, ilaçlı tomografilere yahut anjio uygulamasına bağlı veya bazı ilaçların kullanımının akabinde ortaya çıkabilir. Yine hipertiroidi tablosu da pek çok şikâyete sebep olabilmektedir:

  • Halsizlik, yorgunluk, sıcağa intolerans, egzersiz kapasitesinde azalma
  • Çarpıntı, ellerde titreme, tansiyon yüksekliği, sık soluk alıp verme
  • Normal veya artmış iştaha rağmen kilo kaybı
  • Ciltte terleme, kızarıklık, kaşıntı, saçlarda incelme, tırnakların tırnak yatağından ayrışması, gözlerin dışarı doğru belirgin hâl alması
  • İshal, bulantı, kusma
  • Menstrüel düzensizlikler, infertilite, pubertenin gecikmesi
  • Ajitasyon, depresyon, anksiyete, konsantrasyon güçlüğü, uyku bozuklukları

 

  • Tiroid bezinin işlevinin yeterli olup olmadığı, kandan bakılan bir veya birkaç test ile kolaylıkla tespit edilebilir.

Tiroid Nodülü Nedir?

Tiroid nodülü, tiroid bezinde yer kaplayan, çevresindeki normal tiroid dokusundan kıvam olarak farklı, ultrasonografi gibi görüntüleme yöntemleri ile normal tiroid dokusundan ayırd edilebilen lezyonlardır. Hastanın kendisi tarafından farkedilebilir, hekim elle muayene ettiğinde tespit edebilir yahut görüntüleme yöntemleri ile tespit edilebilir. Kadınlarda erkeklere kıyasla yaklaşık 4 kat daha fazla görülmektedir. Ülkemizde, 18- 65 yaş arasındaki sonografik prevalans %23,5 iken, 65 yaşın üzerinde bu sıklık %37 olarak bulunmuştur; yani 65 yaş üzerindeki 3 kişiden 1 tanesinde tiroid nodülü var demektir.

Tiroid Nodüllerinin Önemi Nedir?

  1. Hormon aktif nodüller yukarıda bahsini ettiğimiz gibi hipertiroidiye özgü şikâyetler ile başvurabilir.
  2. Bası semptomlarına sebep olabilir: Yutkunma güçlüğü, boğazda takılma hissi, ses kısıklığı, Nefes darlığı, inatçı öksürük, Kozmetik problemler gibi..
  3. Kanser riski taşımaktadır.

Tiroidin Nodüler Hastalıklarında Ne yapmalı?

Eğer tiroid nodüllerinden şüpheleniliyor ise ilk yapılması gereken görüntüleme Ultrasonografi ile değerlendirmek olmalıdır. Bakılmamışsa TSH bakılarak nodülün hormonal aktivitesinin olup olmadığı teyit edilmelidir. Ultrason bize başlıca tiroid bezinin yapısını, boyutlarını tanımlar; varsa nodüllerin boyutunu, vasıflarını tanımlar. Ultrasondaki tanımlamalar neticesinde nodülün risk durumuna göre aralıklı periyodlarla ultrason takibi yapılabilir yahut ince iğne aspirasyon biyopsisi adı verilen biyopsi yöntemine başvurulabilir.

  • Biyopsi işlemi basit olup hastalar işlem sonrası yaklaşık yarım ila bir saat sonra gündelik işlerine dönebilmektedir. 

Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

İlaç tedavileri, cerrahi işlemler veya radyoaktif iyot tedavisi gibi seçenekler vardır. 

Öncelikle tanı netleştirilmelidir. Bunun akabinde,

  • Hipotiroidi hastalarında, replasman yani yerine koyma tedavisi yapılır. Her sabah, güne başlarken, aç olarak alınan bir tablet ile tedavi yeterlidir. Aralıklı takipler ile doz değişimi gerekip gerekmediği değerlendirilir. Tetkiklerinde dalgalanma olmayan hastalar için takip aralığı uzatılabilir.
  • Tiroid hormonu fazla ise öncelikle altta yatan sebebi netleştirmek gerekir, bunun akabinde hasta için hangisi daha uygun ise; ağız yoluyla alınan ilaçlar, cerrahi işlemler veya radyoaktif iyot tedavisi yani halk arasında bilinen adıyla atom tedavisi yapılabilir. 
  • Şüpheli olmayan nodüller, ultrason görüntülemeleri ile takip edilerek, gerektiğinde biyopsi yapılması yönünden hasta bilgilendirilir. Biyopsi raporu, kötü huylu olduğunu düşündürecek ifadeler barındırıyorsa operasyon için genel cerrahi görüşü almak şarttır.
  • Her üç tablonun da günümüz şartlarında etkin tedavileri vardır ve hastanın tıbbi gereksinimine göre her biri kolaylıkla uygulanabilmektedir.